21 Haziran 2009 Pazar

18 ile 19'un Muhabbeti

18 ve 19 buluşmuşlar hayal sofralarından birinde. Bilmem kaçıncı olmuş hatırlamaz kimse.
Masa çok büyük, bir uçta 18 oturmakta diğerinde ise 19
Ara bir yıl kadar uzun
Ara bir yıl kadar kısa
Favori; büyük şişe bir votka, muhabbet koyu. İçki masasında memleketi kurtaranlar kadar tutkulu konuşuyorlar, ama tutkulu oldukları kadar sakin.
18 sesleniyor 19’a:
“Esirler dünyasında bir yıl daha,
Bir yıl daha dünyasında esirler dünyasında
Geçti, gidiyor işte
Vapurun çalan düdükleri,
Haber veriyor, sesleniyor heyecanla
Demir alma vakti geldi artık bu limandan da

19 kardeş, 19 kardeş
Limanına gelecek vapur elbet
Sana tavsiyemle, nasihatim bol,
Gel bana kulak ver.

Ben Kerem gibi yandım
Yana yana kül oldu cevahirim
Bağımsızlıktı isteğim sadece
İsterken, tutkularımın esiri oldum
Sana tavsiyem sen olma

Ben Kerem gibi sevdim
Hatta köpekler gibi sevdim
Seve seve ateş oldu yüreğimdeki
Yaktı içimdeki ateş, yaktı beni
Sevdiğimleyken mutluydum her şeye rağmen
Ama bir baş varsa bir son da vardır unutma
Sen yana yana kül olma

Ben yandım Kerem gibi yandım
Kerem kül oldu;
Kerem’i andılar, adına şiirler yazdılar
Ben yandım, bittim
Ne beni andılar,
Ne de benden sonra yandılar
Karanlık daha da karardı
Sana tavsiyem sen yanma,
Yanıp da kül olma

19 kardeş, 19 kardeş
Benim isteğim bağımsızlık ve aşktı
İsterken, zincire vurdular beni
Tutkularım esir etti beni
Sana tavsiyem; sakın sen esir olma





Kaç git değiş,
Çünkü ne Kerem gibi sevene
Ödül var sevdiğinden
Ne de onun gibi yananın ardından
Küllerini saklıyorlar

Şimdi ben sıramı salıyorum, aklın varsa uygularsın tavsiyelerimi. Şayet inat edersen, unutma ki o dünyada artık yalnızsın. Çünkü ben benim sadece, sen de sensin”
Merakla dinleyen 19, 18’in lafı biter bitmez, ilk ağzını ıslattı, sonra biraz kavun attı. Ve de söze başladı:
“Ey güzel abim 18,
Vapur seninkine olduğu gibi
Benimkine de gelecek doğrudur,
Nasihatlerin için teşekkürler
Benim de diyeceklerim var,
Gel bana kulak ver

Sevdin sen Kerem gibi,
Hatta köpekler gibi, karşılıksız ve saf
Yana yana kül oldu yüreğin
Bilirim zordur kabullenmesi ama
Ben de Kerem gibi senin gibi yanmaya gidiyorum
Kerem gibi sevmek,
Senin gibi tutkularımın esiri olmak istiyorum
Unutma ki biz hep beraberiz,
Çünkü ne sen sensin sadece
Ne de ben benim
Biz bir bütünüz, biz biziz

Sen yandın ama bitmedin,
Alevin bana alev verecek
Sakın ama sakın yanılma
Bu dava senle bitmeyecek
Karanlıklar kolayca çıkmaz aydınlığa
Belki 30’u hatta 40’ı bulur,
Belki 50’yi veya 60’ı…
Ancak bizler yanmazsak,
Bizden başka kimler yanacak?

Güzel abim 18,
Bağımsızlık tutkulara esir olmakla gitmez
Asıl tutkular ortadan kalkınca,
Onlar esir olunca gider

Ben bir yere gitmiyorum,
Sen de gitmiyorsun
Çünkü ne sen sensin sadece
Ne de ben benim
Biz bir bütünüz, biz biziz
Hem kimimiz var ki birbirimiz dışında,
Şu üç kuruşluk dünyada?”

Etkilenen 18, kadehini kaldırdı, 19’unkinden bir yudum aldı.
Kalkıp giden geminin güvertesinde yeniden bir bütün oldular, hayallerinin sofrasında gene yan yana oturdular.

Bu hikâye devam eder gider son limanın sonuna kadar işte.
Onlar neye içtiler bilinmez ama
Gelin biz yeni limanlara içelim,
Haydi “şerefe”!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder